
در اون روزگاران دور دو برادر بودن به نامهای علی و قاسم …. قاسم ثروتمند و علی فقیر بود . علی هر روز برای امرار معاش به جنگل میرفت و هیزم تهیه میکرد و در شهر میفروخت ، یک روز موقع کار تعدادی اسب سوار رو میبینه و میترسه میره بالای درخت پنهان میشه و میبینه که ….
ALİ BABA ve KIRK HARAMİLER
atlı (i.): Ata binmiş kimse.
elmas (i.): Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş.
harami (i.): Hırsız.
hazine (i.): Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet.
işaret (i.): Anlam yükletilen şey, anlamlı iz.
kayalık (i.): Kayası çok olan yer.
kılıç (i.): Uzun, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin çelikten silah.
küp (i.): Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan toprak kap.
misafir etmek (d.): Konuk olarak karşılayıp yedirip içirmek, yatırmak.
reis (i.): Lider.
sandık (i.): İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası.
sıkıştırmak (f.): Zorlamak.
şüphelenmek (f.): Gerçeğin ne olduğunu anlayamamaktan doğan kararsızlık yaşamak.
tılsımlı (s.): Büyülü olduğuna inanılan şey.
tırmanmak (f.): El ve ayaklarıyla tutunarak dik bir yere çıkmak.
yakut (i.): Kırmızı renkte olan değerli taş
yüklemek (f.): Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak.
zannetmek (f.): Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte,
olabileceğine daha çok inanmak
نظرات
برای فرستادن دیدگاه، باید وارد شده باشید.
نقد و بررسیها
هیچ دیدگاهی برای این محصول نوشته نشده است.